MAKALELER / MEYVELERDE ALTIN KELEBEK ZARARLILARI | İNSEKTİSİTLER | MÜCADELESİ
HASTALIK VE BELİRTİLERİ
Erginlerde kanatlar tamamen beyaz ve ipek parlaklığındadır. Bazı kelebeklerin ve özellikle erkeklerin ön kanatlarında birkaç siyah nokta bulunur. Dişilerde kanat açıklığı 29-37 mm erkekle de 26-32 mm arasında değişmektedir. Taraklı olan antenler erkeklerde daha fazla gelişmiştir. Abdomen dişide gayet iri olup, uç kısmında kızıl kahve renginde kıl yığını bulunmaktadır ki, adını buradan alır. Erkeklerde abdomen ince ve ucunda sarı renkli kıllardan oluşmuş kısa bir püskül vardır.
Yumurtalar küme halindedir ve üzerleri dişinin karnı ucundaki kızıl kahverengi kıllarla örtülüdür. Yumurta kümesi 12-31 mm boyunda, 6-10 mm genişliğindedir.
Yumurtadan yeni çıkan larvalar 1.7-1.9 mm boyunda sarımsı açık kahverenginde ve üzeri ufak pütürlerle doludur. İkinci larva döneminden itibaren 6 ve 7'ince karın halkalarının dorsalin de parlak turuncu renkte iki adet kabartı görülür. Bunlar larvanın en belirgin özelliğini oluşturmaktadır. Daha sonraki dönemlerde larvanın 3-7 halkaları arasında ve dorsal de iki adet turuncu kırmızı renkte çizgi; yanlarında ve sadece ilk 8 karın halkasında sağlı sollu kısa beyaz kıllar oluşur. Bu kısa beyaz kıllar uzaktan larvanın yanlarında beyaz birer çizgi gibi görünür. Gelişmesini tamamlayan larva 28-37 mm boyundadır. Vücut derisi siyah olmakla beraber, üzerinde açık kahverengi lekeler bulunur. Hemen her tarafındaki kabartılardan demet halinde çıkan uzun ve açık kahverengi kıllar larvanın uzaktan kahve renkli görülmesine sebep olur.
Koza gevşek ve seyrek dokunuşta, kirli kahverengindedir. İçlerinde gruplar halinde bulunan pupalar erkeklerde 12-15 mm, dişilerde 15-20 mm uzunluğundadır.
Kışı ağaçların daha çok genç dalları üzerinde ve salgıladıkları ipeğimsi ağlarla oluşturdukları yuvalar içerisinde, grup halinde 4 ve 5'inci larva dönemlerinde geçirir. İlkbaharda günlük sıcaklığın 10 °C'nin üzerinde olduğu ve gözlerin patlamaya başladığı dönemde kışlık yuvalarını terk etmeğe başlayan larvalar, önceleri grup durumlarını koruyarak ağaçların tepelerinde yeni çıkmakta olan yapraklarla beslenir ve akşam olunca yuvalarına dönerler. Daha sonra tüm ağaca dağılarak oburca beslenirler.
Gelişmeleri süresince 8 gömlek değiştiren larvalar mayıs ortalarından itibaren ağaçlar üzerinde ördükleri seyrek kozalar içerensinde gruplar halinde pupa olurlar. Bunlardan 22-24 gün sonra, haziran ayı ortalarında erginler çıkar. Akşam serinliğiyle hareketlenmeğe başlayan kelebekler, özellikle yapraksız ağaçları gruplar halinde terk ederek uzaklara kadar uçar ve geniş bir alana yayılırlar. İşte en yoğun bulaşma bu yolla olur. Dişiler çıkışlarından yaklaşık 2 gün sonra yumurtlamaya başlarlar. Yumurtalarını genellikle yaprakların alt yüzüne, bazen de üst yüzüne veya dallara, küme şeklinde bırakır ve bunları salgıları ile birbirine ve yaprağa yapıştırır. Bir dişi ortalama 380 yumurta bırakır.
Yumurtadan yaklaşık üç hafta sonra çıkan genç larvalar toplu halde yaşar ve yaprakların üst epidermisleriyle beslenirler. Kendilerini dış etkenlerden korumak, aynı zamanda kışlık yuvalarını hazırlamak üzere ağaçların uç sürgünlerinde sürekli ağ örerler. Giderek ağlarını sıklaştırır ve eylül ortalarına doğru 4 ve 5'inci larva dönemlerinde kışlamaya çekilirler. Yılda bir döl verir.
HAREKETLERİ
Altın kelebek larvaları ağaçların yapraklarını yiyerek zararlı olurlar. Yaz sonu sonbahar aylarındaki ilk larva dönemlerinde yaprakların sadece üst epidermislerini yiyerek zararlı olurlar. Asıl zararları ilkbaharda gözlerin uyanmasıyla başlar ve bu devrede tomurcuklara ve ağaçların uç dallarında yeni çıkan yaprakçıklara saldırır, daha sonra tüm ağaca dağılarak yaprakları yemeğe başlarlar. Salgın yıllarında ağacı tamamen yapraksız bırakırlar. Ülkemizin hemen her yerinde yayılmış olan zararlı, bölge ve iklim koşullarına bağlı olarak 5-10 yılda bir salgın yapabilir.
KÜLTÜREL MÜCADELE
Parazitoidlerinden Telenomus sp., T. phalaenarum Nees, Asolcus turkarkandas Szabo (Hymenoptera-Scelionidae) Monodontomerus aereus Wlk. (Hym - Torymidae), Eupteromalus sp. ve Oxyglypta rogosa Ruscka. (Hym.-Pteromalidae), Pediobius pyrgo Walk. (Hym.-Eulophidae), Alsomyia nidicola Tovvsend., Palesisa spp, Echinomyia pra-eceps Meigen., Exorista segregata Rondeni., Masicera cuculiae R.-d. (Diptera-Techinidae); avcı türlerinde Allathrombium sp. ( Acarina - Trombiidae); Dermestes lar-darius L. (Coleoptera-Dermestidae); Calosoma sycophanta L. (Coleotera-Carabidae) yurdumuzda bulunan etkili türlerdir. Altın kelebek yumurtalarının Denizli'de % 32'ye; Ankara'da ise % 61'e varan oranlarda parazitlendiği saptanmıştır. Ayrıca Bacillus thuringiensis Berliner de bu zararlının önemli bir doğal düşmanıdır.
Kışın ağaçlar üzerinde bulunan kışlık yuvaların makas veya dal makası ile kesilerek toplanması ve bahçeden uzaklaştırılması şeklinde uygulanır. Bu yönteme, salgın yılları dışında öncelikle başvurulmalıdır.
Altın kelebek salgın yapma özelliğinin yanı sıra çok sayıda parazitoit ve predatör türlerin hücumuna uğramaktadır. O yüzden populasyonunda ani artış ve azalışlar görülür. Bazı yıllar yararlıları tarafından tamamen baskı altına alınabildiğinden özellikle geniş çaptaki ilaçlamalardan kaçınılmalı ilaçlama yapmak gerekiyorsa öncelikle Bacillus thuringiensis ihtiva eden Biyo preparatlar kullanılmalıdır.
İLAÇLA MÜCADELE
Yaprakların alt ve üst yüzlerinin ilaçlı su ile iyice kaplanmasına özen gösterilmelidir.
İLAÇLAMA
Kış aylarında yapılacak kontroller ile bahçelerde ağaçların % 30 veya daha fazlası bulaşık ve bulaşık ağaçların da % 10'unda ağaç başına ortalama 15-20 veya daha fazla kışlık yuva bulunursa, bu zararlı ile ilkbaharda ilaçlı mücadele yapılabilir. İlkbaharda, iklim koşullarına bağlı olarak nisan ortalarına doğru, larva kışlık yuvalarını tamamen terk ettikleri dönemde ilaçlama yapılmalı, zararın ilerlemesine fırsat verilmemelidir. Normal olarak bir uygulama yeterlidir. Bacillus 'lu preparatların kullanılması tercih edilmelidir.
İlaç Detayları :
Etken Madde | Formülasyon | Miktar |
Azinphos Methyl %25 | WP | 200 g |
Bacillus thuringiensis 16000 IU/mg | WP | 50 g |
Carbaryl %50 | WP | 200 g |
Diazinon 185 g/l | EC | 200 ml |
Malathion 190 g/l - 650 g/l | EC | 500 ml - 125 ml |
KİMYASAL GÜBRELER ve ORGANİK GÜBRELER ÜRETİMİ
düşünüldüğünde ve bu konuda kaynak arandığında
ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ
veya
KİMYASAL GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ
formül içeriği bakımından sizlere yeterli olabilir.
KİMYASAL GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ ve ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ içerisinde yüzlerce organik ve kimyasal gübrelere ait, İMALAT FORMÜLLERİ ve ÜRETİM YÖNTEMLERİ mevcuttur. Bu ansiklopediler içerisindeki kimyasal ve organik gübreleri, hiçbir teknik makina kullanmadan ve hiçbir teknik destek almadan tekbaşınıza imal edebilirsiniz.
GÜBRE ÜRETİMLERİ
VE
İMALAT FORMÜLLERİ
Herhangi bir organik gübre üretimi düşünüldüğünde ve bu konuda kaynak arandığında ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ sizler için iyi bir gübre üretim kaynağı olabilir. ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİiçerisinde yüzlerce organik gübrelerin ÜRETİM FORMÜLLERİ ve İMALAT TEKNİKLERİ mevcuttur.
Herhangi bir kimyasal gübre üretimi düşünüldüğünde ve bu konuda kaynak arandığında KİMYASAL GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ sizler için iyi bir gübre üretim kaynağı olabilir. KİMYASAL GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ içerisinde yüzlerce kimyasal gübrelerin ÜRETİM FORMÜLLERİ ve İMALAT TEKNİKLERİ mevcuttur.
Organik ve kimyasal gübrelerde kullanılan hammaddelerin fiziksel ve kimyasal özellikleri,kimyasal formülleri, nerede ve nasıl kullanıldığı ve ne içerisinde çözündüğüne ait, geniş bilgi ve kaynağı TARIM HAMMADDELERİ ANSİKLOPEDİSİ içerisinde bulabilirsiniz.
ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ ve KİMYASAL GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ herkesin çok kolay anlayabileceği ve herkesin çok rahat kullanabileceği sade bir dille yazılmıştır.Bu ansiklopediler yardımı ile kendi gübrenizi kendiniz üretebilir veya gübre üretiminde mevcut işlerinizi geliştirmede sizlere yol gösterici olabilir.
PROPER KİMYA