MAKALELER / SEBZELERDE BEYAZ SİNEK | SERA BEYAZ SİNEĞİ | İLAÇLARLA MÜCADELESİ


 

serada beyaz sinek ile ilgili görsel sonucu ÖZELLİKLERİ

Sera beyazsineği (Trialeurodes vaporariorum): Erginlerde abdomen soluk sarı renkte olup, kanatlar üzerindeki beyaz mum tabakası nedeniyle genel olarak beyaz renkte görünür. Gözler kırmızı renkte olup, antenler 7 segmentlidir. Erginin vücut uzunluğu 1 mm kadardır.

Yumurta oval şekilde, 0.25 mm boyunda olup, bir sapçık ile yaprağın alt yüzeyine dik olarak tutturulur. Yumurta bu sapçık yardımı ile gereksinimi olan suyu bitki hücresinden alarak hava nemine bağlı kalmaksızın gelişmesini devam ettirebil­mektedir. İlk konulduğunda beyaz renkli, açılmaya yakın ise kahverengi veya siyaha dönüşür.

Larva yassı, beyaz veya çok açık sarı renkte şeffaftır. Larva 3 dönem geçirir. Yumurtadan yeni çıkan larva 6 bacaklı olup, hareketlidir. Beslenme için uygun bir yer bulduğunda kendini sabitler, bir süre sonra bacak ve antenleri kaybolarak bes­lenmesine devam eder. Son dönem larva yaklaşık 0.8 mm boyunda yeşil-sarı renkli olup şişkinleşir ve çıplak gözle görülebilir.

Ergine ait kırmızı gözler görülmeye başladığında pupa dönemi başlamış olur. Rengi kirli beyaza dönüşür. Pupanın üzerinde iplik şeklinde uzantılar görülmeye başlar. Pupa döneminde erginin kırmızı renkli gözleri belirgin bir şekilde dıştan görünür. Pupanın boyu yaklaşık 0.7 mm'dir. Pupa gelişmesini tamamladıktan sonra, pupayı kaplayan mumsu tabaka "T" şeklinde yırtılarak erginler çıkar. Pupanın oluşum döneminde gömlek değiştirilmedi­ğinden, bu döneme "yalancı pupa" dönemi denilmektedir.

Tütün beyazsineği (Bemisia tabaci): Genellikle Sera beyazsineği'ne benzemekle birlikte, erginleri Sera beyazsineği'ne göre daha küçük ve daha sarı renktedir. Dinlenme halinde kanatları vücut üzerinde daha çok birbiri üzerine binmektedir. Yumurtaları ilk bırakıldığında sarımsı yeşil renkte olup, larva çıkışına kadar aynı renkte kalmakta. Sera beyazsineği'nde olduğu gibi siyaha dönmemektedir.

Türlerin birbirlerinden ayırt edilmesi pupa döneminde daha kolay olmaktadır. Sera beyazsineği pupasının çevresi bir mum tabakası ile çevrili olmasına karşın Tütün beyazsineği'nde bu tabaka yoktur. Tütün beyazsineği'nin vücut her iki kenarında hafif bir girinti olup, daha sarı renkte olmaktadır. Sera beyazsineği'nin pupası daha ovaldir.

Her iki tür de kışı larva, yumurta ve pupa halinde genellikle yabancı otlar üzerinde geçirir. Seralardaki kültür bitkilerinde ise mevsim boyunca yaşamlarını sürdürürler. Havanın sıcaklığının artması ile birlikte, seralardan açıktaki kültür bitkilerine geçerler.

Erginler bitkinin üst kısmında veya taze yaprakların alt yüzeylerinde beslenir ve barınır. Pupadan çıkar çıkmaz hemen beslenmeye başlar ve kısa bir süre sonra çiftleşirler. Dişiler çiftleşmeden yumurta bırakırsa, bu yumurtalardan sadece erkek bireyler meydana gelir. Çiftleştikten sonra konulan yumurtalardan hem erkek hem de dişi bireyler oluşur. Dişiler yumurtalarını genellikle taze yaprakların alt yüzüne bırakır.

Yumurtadan yeni çıkan larva hareketli ve oval şekillidir. Üç çift bacağı olan larvanın rengi soluk sarıdır. Larva hortumunu yaprak dokusuna sokarak yaklaşık 8 saatte kendisini sabitleştirerek hareketsiz duruma geçer ve üzerini mum tabakası ile kaplar. Bu dönemde larvanın bacak ve antenleri kaybolur ve kabuklubit görünüşünü alır. Larva 4 dönem geçirir. Dördüncü dönem larva, pupa olarak isimlendirilir. Larva üçüncü dönemin sonlarına doğru, sırtı hafifçe yükselerek ve rengi koyulaşarak pupa dönemine girer. Pupa döneminde beslenme yoktur.

Larvalar daha çok yaprakların alt yüzünde beslenir. Larvaların yaşaması için fazla miktarda aminoaside ihtiyacı vardır. Bu nedenle bitki öz suyunu çok fazla emerler.

Bitki özsuyunda aminoaside göre şekerli madde oranı daha fazla olduğundan, larva fazla gelen şekerli maddeyi dışarı atar.

Sera beyazsineği'nin hayat dönemi süresi sıcaklığa bağlı olarak değişir. Genellikle sıcaklık arttıkça gelişme süresi kısalır. Zararlının tüm dönemleri için optimum gelişme sıcaklığı 22-27°C,dir. Düşük sıcaklıklarda faaliyeti azaldığından, gelişme­sini daha uzun sürede tamamlar. Düşük sıcaklığa en dayanıklı dönemi yumurta dönemidir. Yumurtaları -6°C sıcaklıkta en fazla 5 gün yaşar. En uygun orantılı nem %75-80'dir. Sera beyazsineği'nin "erkek:dişi" oranı l:l'dir. Dişinin yumurta koyma kapasitesi sıcaklığa ve konukçuya göre değişmekle birlikte, 500"den fazla yumurta bırakabilir.

Tütün beyazsineği daha çok tropik ve subtropik bölgelerde tarlada bulunan bir tür olmasına karşın seralarda da önemli zararlar yapmaktadır. Tütün beyazsineği için optimum sıcaklık 30-33°C olup, yoğunluğu 33°C'nin üzerindeki sıcaklıklarda aniden düşmektedir. Tütün beyazsineği'nin gelişme süresi aynı zamanda orantılı nem ve konukçuya göre değişmektedir. Ergin, yüksek sıcaklıklarda (28-30°C) 10­15 gün, düşük sıcaklıklarda (kış döneminde) 1-2 ay yaşar. Popülâsyonda erkeklerin oranı yaklaşık %26'dır. Dişileri 50-300 adet yumurta bırakabilir. Zararlı konukçusunun olmadığı dönemde bile hayatını birkaç hafta sürdürür. Fakat ergin sıfırın altındaki sıcaklıklarda yaşayamaz.

Beyazsinekler genellikle yılda 9-15 döl verir.

 

serada beyaz sinek ile ilgili görsel sonucu DAVRANIŞLARI

Ergin ve larvaların bitki özsuyunu emerek beslenmesi sonucu yapraklarda sarımsı lekeler meydana gelir. Zararlı yoğunluğu fazla olduğunda bitki ve meyve gelişmesi durur. Güneş ışığının fazla olması halinde ise bitkiler sararır ve kurur.

Larvaların dışarıya attığı şekerli madde, yaprak ve meyve yüzeyinde yapışkan bir tabaka meydana gelmesine neden olur. Böylece yaprak yüzeyi kirlenir ve bu madde üzerinde fungus (Cladosporium spp.) diğer bir adıyla fumajin gelişmesi başlar. Bunun sonucunda, şekerli maddenin üzeri kararır. Yapraklarda meydana gelen bu kararmalar sonucunda, yaprakta özümleme ve solunum azalması sonucu bitki büyümesi durur. Meyvelerde meydana gelen kararmalar, meyvelerin pazar değerini düşürür. Meyve üzerindeki fumajin yoğun olduğunda çürüme meydana gelir.

Beyazsinekler virüs hastalıklarının taşınmasında önemli rol oynar. Özellikle Tütün beyazsineği birçok virüsün yanında, Domates sarı yaprak kıvırcıklık virüsünün vektörüdür. Beyazsinekler bu şekilde de önemli zararlara yol açar.

Ülkemizde her yerde yaygındır.

 

 KÜLTÜREL MÜCADELESİ

Beyazsinek kışı yabancı otlar üzerinde geçirmektedir. Bu nedenle hasattan sonra tarlanın çevresindeki yabancı otlar doğal düşmanlar açısından incelenerek buna göre uygulama yapılmalıdır.
Beyazsineğin serada varlığını belirlemek için fide dikimi ile birlikte dekara 1 adet olacak şekilde sarı yapışkan tuzaklar, bitkinin 10-15 cm üzerinden asılır. İlk ergin uçuşu belirlendikten sonra ise 10 m2,ye 1 tuzak gelecek şekilde 3 m aralıklarla ardışık olarak, tuzaklar aynı şekilde yerleştirilir. Tuzaklar kirlendikçe yenisi ile değiştirilir.
Doğal düşmanları korumak için gerekli önlemler alınmalıdır. Bu faydalılardan özellikle M. caîiginosus Ege Bölgesi'nde çok etkilidir. Akdeniz Bölgesinde ise M.ca/iginosus ve Z alanatus en önemli doğal düşmanlarıdır.

Ülkemizde beyazsineğin fazla sayıda doğal düşmanı bulunduğundan doğal düşmanları koruyucu ve yoğunluğunu arttırıcı önlemlerin alınması ile zararlılar ile etkili bir mücadele yapılabilmektedir. Özellikle zararlıların bulaşması ve yayılmasını önleyici hijyen kurallarına titizlikle uyulmalı ve serada bulunan tüm hastalık ve zararlılara karşı kimyasal ilaç kullanılırken serada bulunan doğal düşmana yan etkisi en düşük olan bitki koruma ürünleri kullanılmalıdır.

Beyazsineğe karşı biyolojik mücadelede M.caîiginosus, E.formosa ve E.mundııs biyolojik ajan olarak tek veya karışım olarak kullanılabilir. E.formosa, T.vapora-riorum'ur\\ E. mıındııs, B. tabaci üzerinde daha etkilidir. Ülkemizde serada beyaz­sinek türleri karışık olarak bulunduğundan bu iki parazitoitin birlikte kullanılması daha uygun olur.

Beyazsineğin devamlı sorun olduğu ve Domates sarı yaprak kıvırcıklık virüsünün (TYLCV) yaygın olduğu yerlerde koruyucu olarak biyolojik mücadele yapılır. Bunun için fide dikiminden sonra serada erginler sarı tuzaklarda yakalanmaya başlayınca biyolojik ajanlar salınabilir. Biyolojik ajan salım miktarı, serada önceki yetiştirme dönemindeki beyazsinek yoğunluğuna ve çevreden bulaşma durumuna göre belirlenebilir. Beyazsinek larva yoğunluğu mücadele eşiğinin altında (5 adet birey/yaprak) ise düşük yoğunlukta biyolojik ajan, beyazsinek yoğunluğu 30 adet birey/yaprak'ın üzerinde ise yüksek yoğunlukta biyolojik ajan kullanılabilir.

Düşük yoğunlukta kullanılacak biyolojik ajanlar ve yoğunlukları:

 - E. formosa: 1 adet/ m2; E. mıındııs: 1 adet/ m2 ve M. caîiginosus: 0.5 adet/m2

 - E. formosa: 0.3 adet/ m2ve E. mıındııs: 0.3 adet/ m2

 - M. caîiginosus: 0,17 adet/ m2

Yüksek yoğunlukta kullanılacak biyolojik ajanlar ve yoğunlukları:

 - E. formosa: 3 adet/ml; E. mundus: 3 adet/ml ve M. caîiginosus: / adet/ m2

 - E. formosa: 0,6-0,9adet/ml; E. mundus: 0,6-0,9adet/ml

 - M. caîiginosus: 1 adet/ m2

Tedavi edici (curative) olarak kullanılması durumunda; serada ergin uçuşları saptandıktan sonra, serayı temsil edecek şekilde belirlenen yaklaşık 20 bitkinin alt, orta ve üst yapraklarından birer adet koparılarak beyazsinek larvası sayılır. Yaprak başına 5 adet larva+pupa görüldüğünde, 5 adet beyazsinek larvasına 1 adet E. formosa pupası verilir.

Salınacak parazitoit miktarını belirlemek üzere yaklaşık 20 bitkinin alt, orta ve üst yapraklarından birer adet koparılarak yapraklar sayılır ve bir bitkide bulunan ortalama yaprak sayısı hesaplanır. Bu yaprak sayısı, serada bulunan bitki sayısı ile çarpılarak, seradaki toplam yaprak adedi bulunur. Serada yaprak başına bir adet gelecek şekilde parazitoit pupası homojen olarak dağıtılır.

 

 TARIMSAL İLAÇLARLA MÜCADELESİ

Bitkinin her tarafı ilaçla kaplanacak şekilde uygulama yapılır.

 

 TARIM İLAÇLARI VE İLAÇLAMA ZAMANI

Genel olarak 5 dekarlık alan bir ünite olarak kabul edilir. Beyaz sinek ile bulaşık olduğu saptanan tarlaya köşegenler yönünden girilir. Patlıcan, kabak gibi büyük yapraklı bitkilerde her 5 adımda bir alt, orta ve üst yapraklardan olmak üzere 50 yaprak toplanır. Yaprak başına 5 larva+pupa olduğunda kimyasal mücadele uygulanır.
 

 


GÜBRE ÜRETİMLERİ

VE

İMALAT FORMÜLLERİ


ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ

Herhangi bir organik gübre üretimi düşünüldüğünde ve bu konuda kaynak arandığında ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ sizler için iyi bir gübre üretim kaynağı olabilir. ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİiçerisinde yüzlerce organik gübrelerin ÜRETİM FORMÜLLERİ ve İMALAT TEKNİKLERİ mevcuttur.

KİMYASAL GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ

Herhangi bir kimyasal gübre üretimi düşünüldüğünde ve bu konuda kaynak arandığında KİMYASAL  GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ sizler için iyi bir gübre üretim kaynağı olabilir. KİMYASAL GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ içerisinde yüzlerce kimyasal gübrelerinÜRETİM FORMÜLLERİ ve İMALAT TEKNİKLERİmevcuttur.


TARIM HAMMADDELER ANSİKLOPEDİSİ

Organik ve kimyasal gübrelerde kullanılan hammaddelerin fiziksel ve kimyasal özellikleri,kimyasal formülleri, nerede ve nasıl kullanıldığı ve ne içerisinde çözündüğüne ait, geniş bilgi ve kaynağı TARIM HAMMADDELERİ ANSİKLOPEDİSİ içerisinde bulabilirsiniz.


ORGANİK GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ ve KİMYASAL GÜBRELER ANSİKLOPEDİSİ herkesin çok kolay anlayabileceği ve herkesin çok rahat kullanabileceği sade bir dille yazılmıştır.Bu ansiklopediler yardımı ile kendi gübrenizi kendiniz üretebilir veya gübre üretiminde mevcut işlerinizi geliştirmede sizlere yol gösterici olabilir.

 

ANSİKLOPEDİLER...VİDEOLARI




 






PROPER KİMYA